Friday, October 20, 2006

Vergi ve Anayasa Mahkemesi

Vergi ve Anayasa Mahkemesi

Anayasa Mahkemesi Ek Taşıt Vergisi'nin yürütülmesini durdurdu; sonra da bu vergiyi iptal etti. Yaptığı doğru mu, yanlış mı? Anayasa'nın 73. maddesi, kamu giderlerini karşılamak için herkesin adaletli ve dengeli olmak şartıyla vergi ödeme yükü altında olduğunu ve verginin, ilke olarak, ancak kanun yoluyla konulabileceğini söylüyor. Verginin kanuniliği anlaşılması çok kolay bir hukuk kuralıdır ve demokrasinin temellerinden biridir. Fakat, vergide adalet ve dengenin ne demek olduğunu müşahhas şıklarda tespit edebilmek çok zordur.

Verginin adaletli ve dengeli olması, her vergi türünde ayrı ayrı ölçülebilecek kavramlar mı? Yoksa vergi sisteminin tüm olarak adil ve dengeli olmasını mı aramak lazım? Bana kalırsa, ikinci anlayış doğru! Adil ve dengeli vergi ilkesine uyulabilmesi için Gelir Vergisi'nin sistemin belkemiğini oluşturması da gerekiyor. Bir arada Gelir ve Kurumlar Vergisi, gelir dilimleri yükseldikçe oranı da yükselen bir yüküm mü olmalı; yoksa gelir dilimleri yükselince aynı kalan tek bir orana mı bağlanmalı? Üretimin çoğalması ve verimliliğini esas alan anlayış, her gelir dilimi için aynı oranı; buna karşılık, gelir dağılımında göreceli bir eşitlendirmeye yönelen anlayış ise, müterakki oranları tercih edecektir. İşsizliği ve gizli işsizliği (yani üretime katkısı mevcut olmayan ya da düşük olan emeği) iktisadi istikrar ve özellikle konsolide kamusal bütçe dengesi içerisinde yatırımları artırarak düşürmeyi amaç bilen ilk yöntemin, doğruca gelir dağılımına müdahale eden ikinci seçenekten çok daha emin şekilde sosyal adaleti uzun sürede yükseltmeye ve yerleştirmeye yöneleceğini düşünmek bence en doğrusudur.

Taşınmaz mallardan yahut motorlu taşıt gibi varlığı kamudan gizlenemeyen mamelek unsurlarından vergi almak için bu unsurlara sahip olmanın belirli bir refah seviyesine delil olduğunu düşünmek de mümkündür. Emeklilerin konut teminatına sahip kılınması zorunluluğu gibi sosyal adalet ilkesine dayanan çarpıcı istisnalar dışında! Fakat, devlet için bu çok kolay yöntemi -bizde olduğu gibi- gelir ve kurumlar vergilerini ıslah etmemek için kullanmamak da gereklidir.

Anayasa kuralları ışığında Anayasa Mahkemesi'nin Ek Taşıt Vergisi'ni ve benzeri vergileri hangi gerekçeye dayanarak Anayasa'nın hangi hükmüne aykırı bulduğunu anlayabilmiş değilim. Gerekçenin yayınlanmasını bekliyorum. Ama sanırım ki bu konu yargının yetkisi dışındaki siyasi tercihlere dayanıyor. Toplum bu gibi vasıtalı vergilerden şikayetçi mi, değil mi? Bu husus genel miletvekili seçiminde anlaşılır. Seçmenin de belirli bir eğitim seviyesinde olması ve hem hemen her şeyi devletten beklerken, hem de ondan yapmasını istediği hizmetleri -iktisadi istikrarı muhafaza edebilmek kaydıyla-yerine getirebilmesi için ona gerekli mali kaynakları sağlamayı reddetmenin akla da, ahlaka da sığmadığını anlaması şarttır. Aksi halde, demokratik rejim doğru dürüst işleyemez.

No comments: